Son Korkumuz Elektrofobi
Elektronik aletlerin hayatımızda kapladığı alan büyüdükçe, yayılan radyasyon, mor ötesi ışınlar ve elektromanyetik dalgalar artıyor. Tüm bunların çevreye ve insan sağlığına olumsuz etkileyeceği tartışmaları insanlarda yeni bir korkuya “elektrofobi”ye sebep oluyor.
İşyerinde uzun saatler kullandığımız faks, bilgisayar ve cep telefonu üçlüsü, evde mikrodalga fırın ve elektronik diğer tüm cihazlar elektrofobinin fitilini ateşliyor. Elektrofobinin temel nedeni radyasyon ve elektromanyetik dalganın karıştırılmasından kaynaklanıyor. Mikrodalga fırın, cep telefonu, baz istasyonu, telsiz yayınları, yüksek gerilim hatları, tıbbi cihazlardaki sistemlerin hepsi elektromanyetik dalga yayıyor.
Düşük frekanslı ışımaların insana etkisi elektromanyetik alan, dışarı çıktığında bir miktar enerjiyi vücutta bırakıyor, bu durum da geçtiği yerin bir miktar ısınmasına yol açıyor, eğer bu ısı atılmazsa vücudun koruma mekanizması devreye giriyor. İkinci etki ise elektromanyetik alanın vücuttaki elektrik yüklerini hareketlendirerek hücre yapısında bozulmalara neden olması. Fakat yapılan araştırmalarda bu yönde olumsuz bir etki henüz belirlenmedi. Radyasyondaki yüksek enerji, hücreden elektron koparırsa oradaki işlev bozulabiliyor, bu da hücrenin kanser olmasına ya da ölmesine neden olabiliyor. Burada en önemli nokta elektromanyetik alanın miktarı. Eğer yüksek miktarda maruz kalınırsa etkiler görülebilir.
En Çok Cep Telefonlarından Korkuluyor
Cep telefonları ve baz istasyonları en çok öne çıkan cihazlar. Şu ana kadar Dünya Sağlık Örgütü gibi büyük kuruluşlarca yapılan araştırmalarda bu cihazların sağlığa olumsuz etkisi tespit edilemedi. TÜBİTAK artan elektrofobiye karşı ”Cep telefonu veya araç telefonu kullanımının bugün için kanıtlanmış tek sağlık riski, araç sürerken kaza riskini arttırmasıdır.” diyor. Uzmanlar, yapılan uluslararası çalışmalarda, bu cihazların kanser yaptığına dair kesin bir veri bulunmadığını, kanser sebepleri arasında listenin son sıralarında bile yer almadığını ancak yine de aşırı kullanımından kaçınılması gerektiğini söylüyor. Elektronik hayata karşı bu tedirginlik üzerine tam 30 yıl sürecek bir proje başlatıldı. Avrupa’da, beş ülkede 250 bin kişiyle yapılacak projenin adı COSMOS. (Cohort Study on Mobile Communications) COSMOS projesinde görev alan Prof. Lawrie Challis, birçok kanser türünün belirtilerinin ortaya çıkması için 10-15 sene geçmesi gerektiğini, cep telefonlarının böyle rahatsızlıklara sebep olup olmadığınıbelirlemek için uzun vadeli bir araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.
En çok elektrofobi duyulan cihaz cep telefonu. Halkın kafasındaki yanlış anlamaları gidermek, elektrofobiye vurulacak en büyük darbe olacaktır. Bilimsel temellere dayanmayan söylentiler, kişinin yeni teknolojilerden uzak durmasına, çekinmesine ve korkmasına neden oluyor.
Ülkemizde, doğru bilginin etkili şekillerde doğru hedefe ulaştırılamaması nedeniyle toplumda yaşanan bilgi kirliliğinin giderilmesi amacıyla Teknoloji Bilgilendirme Platformu (TBP) oluşturuldu. Ulaştırma Bakanlığı ile BTK tarafından desteklenen platformda konusunda uzman, toplumda saygınlığı kabul görmüş, güvenilir akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları yer aldı.
Türkiye Dünya üzerindeki GSM operatörlerinin büyük bir çoğunluğunun referans olarak aldığı ve Uluslararası İyonlaştırmayan Radyasyondan Koruma Komisyonutarafından belirlenen elektrik alanı limit değeri 41 volt/ metre iken, Türkiye’de baz alınan limit değer ise 10.23 volt/ metredir.
TÜBİTAK, elektromanyetik radyasyonun insan yaşamından tümüyle çıkarılmasının mümkün olmadığını belirtiyor ve ekliyor “her yeni teknolojide olduğu gibi kullanımında dikkatli davranılması gerekiyor”.
Cep telefonu kullananların yine de dikkat etmeleri gereken bazı hususlar var. Kalp üzerinde ve belde taşınmamalı. Birini arıyorsanız veya biri sizi aradığında, önce telefonu açın, daha sonra kulağınıza dayayın. Zira arama sırasında sinyal yükseltilerek baz istasyonuyla iletişim kurmaya çalışılıyor, şiddeti çok yüksek oluyor. Her gün 30 dakikadan fazla cep telefonu kullanmak da önemli bir nokta. Elektrofobisi olanların bilmesi gereken son not ise; radyoaktivite insanı öldürmez ama doz aşımı öldürür.