30 bin iş güvenliği uzmanına ihtiyaç var
1 Ocak’tan itibaren yürürlüğe giren, ‘tehlikeli’ ve ‘çok tehlikeli’ işyerlerinde iş güvenliği uzmanının bulundurulması zorunlu hale geldi. Türkiye’nin iş güvenliği ve sağlığı uzmanı ihtiyacı 55 bine çıktı. Şu anda yaklaşık 20 bin civarında iş güvenliği uzmanı bulunuyor, ihtiyaç ise 30 bin civarında. Boğaziçi Üniversitesi’nde başlatılan sertifika programıyla farklı sektörlerin ihtiyaçlarına göre uzmanlar yetiştirilecek.
2012 Mart ayında, İstanbul Esenyurt’ta inşaat alanında çıkan yangında işçilerin kaldığı çadırlar alev aldı. Çıkan yangında 11 işçi hayatını kaybetti. Olayla ilgili olarak 11 kişi gözaltına alındı.
Aynı yıl kasım ayında Samsun Eti Bakır’da kazan kapağının altında kalan 6 işçi hayatını kaybetti.
2013 Mart ayında, Adana’da okul harçlığını çıkartmak için plastik fabrikasında çalışan Ahmet Yıldız, pres makinesine sıkışarak 13 yaşında hayatını kaybetti.
Bunlar Türkiye’de yaşanan ve basına yansıyan iş kazalarından sadece birkaçı. Oysa Türkiye’de her 2 dakikada 1 iş kazası yaşanıyor. İş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada Hindistan ve Kore’den sonra üçüncü sıradayız. Bütün bu nedenlerle İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası hazırlanarak yürürlüğe koyuldu. 1 Ocak’tan itibaren ‘tehlikeli’ ve ‘çok tehlikeli’ işyerleri, kaç işçi çalıştırırsa çalıştırsın, iş sağlığı ve güvenliği uzmanı bulundurmak zorunda. Ancak, Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği uzmanı sayısı oldukça az.
İş sağlığı ve güvenliği uygulamaları devreye girdiğinde Türkiye’nin 55 bin uzmana ihtiyacı olacak. Bu uzmanların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan sertifika alması gerekiyor. Şu anda bu uzmanların sayısı 20 bin civarında. Daha 30 bin kadar uzmanın eğitilmesi gerekiyor.
Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi de bu nedenle, ‘İş Sağlığı ve Güvenliği’ eğitimleri başlattı. Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri ve sektörden uzmanlar 20 kişilik sınıflarda eğitim verecek. Ocak ayında başlayan eğitimler toplam 72 saat sürecek. Farklı sektörlerden uzmanlar ayrı sınıflarda eğitim verecek. Merkezin sorumlusu A. Mahmut Abra ile programı ve iş hayatına katkılarını konuştuk.
30 bin iş güvenliği uzmanına ihtiyaç var
Gerçek yaşam affetmiyor
Avrupa Birliği’ne (AB) uyum yasaları çerçevesinde iş sağlığı ve güvenliği standartlarının da yukarı çekilmesinin söz konusu olduğunu söyleyen Abra, “İş sağlığı ve güvenliği konusu çok enterasan. İnsani ve ekonomik boyutu iç içe geçmiş durumda. Ekonomik anlamda sürdürülebilirliğin sağlanması için verimli çalışmamız lazım. Bizim amacımız hem işin yasal yükümlülüklerinin yerine getirilmesi, hem de verimliliğin artması için gerekli bilgi sermayesinin insanlara verilmesi. Onlara, iş sağlığı ve güvenliğinin sürdürülebilir büyümeye etkisini anlatacağız. İnsanlara ve kurumlara hep şunu anlatmaya çalışıyorum. Gerçek hayat affetmiyor” diyor.
Güvenli işyeri verimlilik getirir
Bir işçi kaza geçirip, hayatını kaybettiğinde işveren tutuklu yargılanıyor. İşverenin idareyi doğru yapmadığına hükmedildiğinde 25 yıla kadar hapis cezalarına çevriliyor. İş kazalarının bir yönetim kusuru olduğunu söyleyen Abra, “Güvenli bir işyerinde çalışmak müthiş bir verimlilik getiriyor. Elbette sadece işverenin ya da uzmanın eğitimi ile sınırlı değil konu. Bir ekonomik birimin içindeki algı değişiminin olması gerekiyor. Biz yüzeysel olarak ‘uygulamalar şöyle olmalı’ deyip geçmeyeceğiz. Bütün olumlu-olumsuz taraflarıyla verimlilik, kurumsal gelişim, işin tehlike ve kazançları vs. gibi konularda bilgiler vereceğiz. İki bacaklı bir Eğitim olacak. Biri işveren, işveren vekilleri, fabrika müdürleri gibi işveren adına hareket eden insanların eğitimi olacak. Diğeri de iş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri için hazırlanan eğitim. Ama bu eğitimi alan, Bakanlık sertifikası olan insanların ‘tehlikeli’ bir işyerine, örneğin inşaat sektörüne gittiğinde özel olurak bu sektörün Iş Güvenliği gerekliliklerinin büyük kısmından haberdar olmayabiliyor. Temel mühendislik eğitimi olabilir ama bir kalıp yapmayı, güvenli iskele kurmayı bilmiyorsa bir kazaya baştan davet çıkarmış oluyorsunuz. Türkiye’de kısa sürede insanlar eğitiliyor ya da eğitildiği düşünülerek, birtakım sınavlardan geçirilip bir belge veriliyor, ‘sen bu işin uzmanısın’ deniyor. Ama bu işin uzmanı olmak için o sektörde çalışmak, sektör hakkındaki detayları bilmek gerekiyor. Onlarca iş sağlığı ve güvenliği uzmanının yargılandığını biliyorum” diyor.
Eğitimler 3 sektörde verilecek
Eğitimler üç temel sektörde ele alınacak; inşaat, kimya ve imalat sektörü. Bunlar zaten ‘tehlikeli’ sektörler olarak belirlenmiş.
İşveren ve yönetici eğitimleri; iş sağlığı ve güvenliğinde temel prensipler, yeni yaklaşımlar ve idari yapı, insani ve ekonomik boyutu, iş hukuku, güvenlik kültürü ve değişim yönetimi eğitimlerinden oluşuyor.
Sektörel ileri eğitimleri (inşaat ve kimya sektörleri için) altyapı ve malzeme, araçlar ve makineler, tehlikeler, riskler ve kontrolü, sürdürülebilirlik ve çevre, iş sağlığı ve güvenliği sistem kurumu, yangın ve acil durum yönetimi, iş sağlığı ve güvenliği kültür değişimi yönetimi (liderlik, iletişim), iş hukuku ve bireysel hukuk eğitimlerini kapsıyor.
Eğitimler Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri ve uzmanlar tarafından verilecek. Eğitmenler arasında Dr. Tamer Metinsoy, avukat Mehmet Uçum, Doç. Dr. Mahmut Ekşioğlu, Dr. Ali Rıza Taylan, Doç. Dr. Beliz Özorhon da bulunuyor.
Her 2 dakikada 1 iş kazası oluyor
-İş görenlerin başından her 2 dakikada bir kaza geçiyor.
-İş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada 3’üncüyüz.
-Her yıl 1100 vatandaş iş kazasına kurban veriliyor.
-İş kazaları nedeniyle yıllık 44 milyar kaybımız var.
-30 yaş altı daha riskli, çünkü kazaların yarısı gençlerin başından geçiyor.